Keskesor Amed LGBTİ+ Oluşumu

Keskesor Amed LGBTİ+ Oluşumu Nisan 2012’de Piramid, Hevjin ve Hebun LGBTİ+ örgütlerinde bir dönem aktivizm yapmış bir grup LGBTİ+ aktivistin bir araya gelmesiyle kurulan bir LGBTİ+ oluşumudur. Oluşumun amacı LGBTİ+fobiye karşı mücadele yürütüp LGBTİ+’ların sorunlarını gündeme taşıyarak kalıcı çözümler geliştirmektir. Kürtçede ‘’gökkuşağı’’ anlamına gelen Keskesor’u örgütlenmemizin ismi olarak sahiplenirken logomuzda da Diyarbakır için tarihi ve kültürel değere sahip olan On Gözlü Köprü’yü kullandık. Keskesor, içinde yaşadığımız toplumun dinamiklerini göz önünde bulundururken, bu dinamikleri herkesin eşit katılımına açık olacak şekilde geliştirmeyi hedefledi. 2012’de kuruluşundan itibaren Keskesor, düzenli olarak her hafta kısır partileri, film gösterileri, atölyeler düzenleyerek kentteki LGBTİ+lara ulaştı. Kurulduktan hemen sonra pek çok aktivistle buluşarak büyüme yolunda gitti.

Uzun süre örgütlenme etkinliklerinden sonra, ilk sokak eylemini her ne kadar 1 Mayıs 2012’de gökkuşağı bayraklarıyla alanlara çıkarak yapsa da, asıl olarak 1 Eylül 2012 Dünya Barış Günü’nde Keskesor’un ambleminin bulunduğu büyük bir pankart ve gökkuşağı bayraklarıyla ilk defa kendi ismiyle alanlara çıktı. Bu eylem Newroz dışında Diyarbakır’ın göbeğinde LGBTİ+ların kitlesel katıldığı ilk eylem ve yürüyüştü. Uzun bir yürüyüş yolunun ardından miting alanına girince büyük bir coşkuyla alkışlarla, zılgıtlarla karşılandı Keskesor. Alkışlayanların bir kısmı ne olduğunu anlamamış olacak ki, bir süre sonra ‘’bayrakları indirin, alandan çıkın’’ gibi tehditlerde bulunarak saldırmışlardı LGBTİ+lara. O sene Diyarbakır’da babası ve iki amcası tarafından öldürülen eşcinsel Roşin Çiçek’in davası vardı. Keskesor, 1 Eylül’e, Roşin Çiçek için adalet talebiyle onun resminin bulunduğu dövizlerle katılmıştı. Saldıranların bir kısmı,  ‘’Roşin Çiçek’in ailesi miting alanında, sizden rahatsız oluyorlar’’ diyerek katilleri savunup Roşin Çiçek için adalet talep edenleri alandan çıkarmak istemişlerdi. Mevcut hükümetle barışmak talebiyle gerçekleşen mitingde ne yazık ki LGBTİ+larla barışmak için henüz hazır olmayanlar da vardı. LGBTİ+lar, bir arkadaşlarının linç edilmesine rağmen alandan çıkmamakta direndiler. Belki o gün o alandan çıkılsa bu mücadele buralara kadar gelmezdi Diyarbakır’da. Oradan çıkmayarak o alanı kazanmak bir başarı oldu.

Yaklaşık 2 yıl boyunca Roşin Çiçek davası sürdü. Ve Keskesor, Roşin Çiçek için o süreç boyunca adalet kampanyası yürüttü. Kentteki siyasi partiler, kadın örgütleri, STK’lar, sendikalar, demokratik kitle örgütleri, gençlik örgütleri, Türkiye ve bölge illerdeki LGBTİ+ örgütleriyle temas kurarak Roşin Çiçek davasını takip etme, katılma ve adalet mücadelesi yürütme konusunda birliktelik oluşturdu. Dava süreci boyunca aile tarafından yapılan tehdit ve şiddete karşı mücadeleden bir an olsun geri adım atmadı ve sonunda dava uzun bir süreden sonra ülke için emsal niteliğindeki bir kararla sonuçlandı, katillere ağır cezalar verildi.

2013 yılında Diyarbakır Newroz’unda resmi bir şekilde ilan edilen barış, çözüm ve diyalog sürecinin, o dönem özellikle bölgedeki LGBTİ+ mücadelesine olumlu pek çok katkısı oldu. Bölgede silahların sustuğu, barışın konuşulduğu bir süreçte Keskesor, “biz de varız, buradayız ve bu sürecin bir parçasıyız” diyerek pek çok etkinlik düzenledi. Bunlar içerisinde en önemlileri 2013 yılında Keskesor ve Dut Ağacı Kolektifi’nin ortak düzenlediği ‘’Militarizm, Vicdani Red Hareketi ve Barış’’ Konferansı oldu. Bu konferansta pek çok farklı kesimden kurumların bir araya gelip LGBTİ+larla barış sürecini konuşması, yereldeki LGBTİ+ mücadelesinde önemli bir yerde duruyor. Dolu dolu geçen 2 günün ardından Keskesor aktivisti 3 genç, “savaşın ve şiddetin bir parçası olmayacağız” diyerek vicdani reddini açıkladı. Bu konferansa ayrıca Kars, Erzurum, Mardin, Antep gibi illerden LGBTİ+lar katıldı. Konferanstan kısa bir süre sonra, bu güç ve enerji ile konferansa Kars’tan katılan LGBTİ+lar, Kars Homofobi ve Transfobi Karşıtı Platform’u kurdular.

2013 Temmuz ayında Keskesor, Dersim’e giderek 13. Munzur Doğa ve Kültür Festivali’ne katıldı. Festival süreci boyunca Dersim’de, LGBTİ+ mücadelesini anlatan Keskesor, Festivalin son gününde LGBTİ+fobiye, HES’lere, savaşa karşı bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yüzlerce kişinin katıldığı bu yürüyüş Dersim’de gerçekleşen ilk LGBTİ+ yürüyüşü ve eylemi oldu. Yürüyüş sonrası yapılan basın açıklamasında ‘’Barış süreci LGBTİ+lar olmadan olmaz’’ vurgusu yapıldı. Bu yürüyüş sonrası Dersim’de yaşayan LGBTİ+lar bir araya gelerek Dersim yerelinde özgün bir LGBTİ+ oluşumu kurma kararı aldı. Kısa bir süre sonra da Dersim Roştîya Asmê LGBTİ+ Oluşumu kuruluşunu ilan etti.

Keskesor’un belleğindeki bir diğer önemli durak ise Roboski Katliamı’nın 2. yıldönümüne rastlar. Roboski’de öldürülenlerin yakınları vicdani retlerini açıklayacaklarını duyurdular.  Keskesor aktivistlerinin de katılımıyla Amed Vicdani Ret İnisiyatifi kurulup Roboski’ye gidildi ve orada toplu vicdani ret açıklaması yapıldı. 8’i Keskesor LGBTİ+ aktivisti toplam 42 kişi vicdani reddini açıklayarak savaşa karşı olduklarını duyurdular.

1 Mart 2014’te Hevsel Bahçeleri’ndeki ağaçların kıyımına karşı Hevsel Direnişi başlatıldı. 2 Mart günü Keskesor, direniş alanında kendi çadırını da kurarak haftalarca kıyıma karşı nöbet tuttu. Mücadele olumlu sonuç vererek kazanımla sonuçlandı, ağaçların kesimi durduruldu.

2013-2015 yılları arasında süren barış, çözüm ve diyalog süreci beraberinde pek çok kazanım da getirmişti. Keskesor, Diyarbakır’ın tüm merkez ilçelerinde düzenlenen eylem ve etkinliklere kendi bayrakları, dövizleri ve pankartlarıyla katılıyor ve kendi özgün eylem ve etkinliklerini düzenliyordu. Diyarbakır’daki belediyelere kayyum atanmadan önce LGBTİ+’lar büyükşehir ve tüm merkez ilçe belediyelerinde istedikleri bütün etkinlikleri rahatlıkla gerçekleştiriyordu. Bu nedenle o dönem Keskesor’un düzenlediği etkinliklerde yer sıkıntısı yaşanmıyordu. Aynı dönemde Antep’te ZeugMadi LGBTİ+ Oluşumu, Malatya’da Homofobi ve Transfobi Karşıtı Gençlik İnisiyatifi, Van’da Ah Tamara LGBTİ+ İnisiyatifi, Keskesor’un katkılarıyla kuruldu.

2015 yılında barış sürecinin askıya alınmasıyla beraber, “bu sürecin kötü yansımaları ilk LGBTİ+lara olacaktır” dediğimizde pek anlaşılmamıştık. Dediğimiz gibi de oldu ve o güne kadar elde ettiğimiz kazanımlarımızın pek çoğu elimizden alındı. 2016 yılında ilan edilen OHAL ile beraber Keskesor’un sokakta yapmış olduğu eylem ve etkinlikler de yasaklanmış oldu. Diyarbakır’da sadece Dünya Barış Günü, Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Newroz, İşçi ve Emekçi Bayramı gibi kitlesel etkinliklerde gökkuşağı bayraklarını açabildi. 2016’dan sonra artık sokakta Keskesor olarak bağımsız eylem ve etkinlik gerçekleştirmek imkânsız hale geldi. Belediyelerin tamamına kayyum atanmasının ardından bugüne kadar belediyelere ait salonlarda özgürce yapılan etkinlikler de tarihe karıştı.

2015 sonrası tüm LGBTİ+ örgütlerine ve LGBTİ+lara yönelik artan ayrımcılık, baskı, şiddet ve tehditler sürecinde Keskesor, “barışı yeniden konuşmak ve yeşertmek adına” 2018-2019 yıllarında Hazar Gölü’nde çeşitli atölyelerin gerçekleştiği vegan yaz kampı düzenleyerek pek çok şehirden LGBTİ+yı bir araya getirdi. Bu kampta barış teması konuşuldu. Keskesor, 2019 yaz kampı sonrası kampa gelen LGBTİ+larla 1 Eylül mitingine katıldı. Seneler geçmesine rağmen 2012 ve sonraki yıllarda miting alanlarında olduğu gibi yine LGBTİ+’lara saldırı gerçekleşti. Yıllardır varoluş mücadelesi yürütmemize rağmen ne yazık ki alanlarda saldırıların önüne geçemedik. Barış, diyalog ve çözüm sürecinin bitmesiyle beraber kentteki LGBTİ+fobi daha da arttı.

Belediyelere kayyum atanmasının ardından kentteki belediyelere ait kurumlarda ve mekanlarda etkinliklerimizi yapamamamızla birlikte, buluşmalarımızı LGBTİ+ dostu kafelerde, mekanlarda yapmaya başladık. Başlarda iyi bir ilişki yakalasak da, sonrasında gittiğimiz mekanlara ve o mekanlara gelen LGBTİ+lara yönelik radikal İslamcılar ve LGBTİ+fobiklerin tehdit, baskı ve saldırıları sonucu artık etkinliklerimizin açık duyurusunu yapamaz, gün, tarih, mekanı açıktan duyuramaz hale geldik. Bir süre sonra güvenlik gereği bu mekanlarda da toplanamaz olduk.

Artan savaşın etkileriyle baskı ve şiddetten dolayı kırılan, yorulup kendi kabuğuna çekilen, uzaklaşan, mücadeleyi bırakan, göç etmek zorunda kalan aktivist yoldaşlarımız oldu. Üzerine bir de pandemi süreci de eklenince 2020 ve sonrası çalışmalarımıza biraz ara verip toparlanma sürecine gittik. 2021 Kasım ayında Keskesor olarak Ankara’da Pembe Hayat’ın düzenlemiş olduğu 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü etkinliklerine katıldık. Buradan aldığımız enerji ile yeniden örgütlenme iradesi ortaya koyduk. Bu irade ile 2022 Mayıs ayında Pembe Hayat ile beraber Amed Kuirfest’i düzenledik. 2 yılın ardından kentte 3 günlük bir festival düzenlemek hem aktivist arkadaşlarımıza hem de kentte yaşayan LGBTİ+lara güç, enerji ve umut oldu. Yeniden örgütlenme, yine bir araya gelmek iyileştirici oldu.

Yayınlamış olduğumuz bir bildiri[1] ile Keskesor olarak geçmiş madiliklerimizi, kırgınlıklarımızı, umutsuzluğumuzu geride bırakıp kaldığımız yerden daha güçlü adımlarla yürümek için Diyarbakır’da yaşayan eski ve yeni aktivist arkadaşlarımıza bir çağrıda bulunduk. Çağrımız güzel bir enerji almış olacak ki pek çok olumlu geri dönüş aldık. Eski ve yeni gönüllü aktivistlerimizle bir araya gelip tanıştığımız bir buluşma gerçekleştirdik. Bu buluşma sonunda katılımcı arkadaşlarla Keskesor’un kemik kadrosunu oluşturmuş olduk. İletişim grupları kurduk ve yeni dönem çalışma planımızı oluşturduk. Bu kapsamda bir hafta iç toplantı, sonraki hafta da bir etkinlik gerçekleştirme iradesi koyduk. Ağustos 2022’den beri düzenli olarak her hafta bir araya gelip toplantılarımızı alıp etkinliklerimizi gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki süreçte gerçekleştireceğimiz etkinlik takvimi içerisinde, “kavram atölyesi, Lubunca atölyesi, kuir edebiyat atölyesi, cinsel sağlık atölyesi, tutsak LGBTİ+lara mektup gönderme atölyesi, barış atölyesi, piknik, dayanışma partisi ve çeşitli paneller” yer alıyor. Siz de bize  heftreng.keskesor@gmail.com adresinden ve @keskesorlgbti hesabından ulaşabilirsiniz.

 

[1] BKZ: https://kaosgl.org/haber/keskesor-lgbti-amed-on-yasinda-burdayiz-ayol (Erişim Tarihi: 24.20.2022)

 

 

Yayınlanma Tarihi: 31.10.2022

Leave a Reply