Rümeysa Çamdereli

“Örtünme” kelimesinin TDK sözlüğünde iki karşılığı var. Birincisi kendi üzerine bir şey örtmek, ikincisi ise “Kadın; dinî açıdan görünmesi sakıncalı olan yerlerini örtmek”.[1] Türkiye’deki toplumsal hafızayla bakarak aklımıza ikinci anlamından başka neredeyse hiçbir şey gelmemesi sebebiyle bu madde kaleme alındı.

Türkiye’de örtünme Berrin Sönmez’in Feminist Bellek’te yayınlanan “Başörtüsü” maddesinde özetlediği üzere uzunca bir geçmişi ve bagajı olan bir konu. Ancak örtünme davranışı çok daha kadim de bir davranış ve günümüzde oldukça boyut ve şekil değiştirdiğini söylemek mümkün. Bu kısa maddede öncelikle bu “kadimlik” meselesine, sonrasında da “değişim” konusuna değinmek istiyorum.

Konu hakkında kaleme alınan popüler içerikler örtünmenin kaynağını Mezopotamya olarak gösteriyor. Bu coğrafyadaki sıcaklık ve yağmurdan korunma ihtiyacına karşılık olarak insanların başlarını örtmeye başladığı, örtünmenin zamanla kadınların “dindarlık” ve “saygınlık” durumlarıyla ilişkilendirildiği söyleniyor.[2] Örneğin M.Ö. on üçüncü yüzyıldan kalma bir Süryani metninde alt sınıftan kadınların ve fahişelerin örtünmesi yasaklanıyor, bu yasağa karşı gelinmesinin cezası ise tutuklanma. Söz konusu coğrafyada Yahudilikten Hristiyanlığa, sonrasında da İslam’a gelen bir örtünme geleneğinin kaynakları buralara dayandırılıyor. Yani örtü bir sosyal belirleyen. Kadınların dindarlık ya da saygınlık seviyesini onlardan önce söyleyen bir sembol.[3] Benzer bir şekilde siyah kültüründe de kadınların başlarına örttükleri kumaşlar çokça şey anlatıyor. Siyah kadınların saçlarının özgün ihtiyaçlarının da bu farklı örtünme şekillerini beraberinde getirdiği ifade ediliyor. Örtünmeye yönelik uygulamalar böyle anlam yüklü olunca örtünme, siyahlar açısından da yasaktan uzak kalmamış. Siyahlıkla ve siyahlığı sahiplenmekle özdeşleşen belirli örtünme şekilleri 1786’da New Orleans’ta yasaklanmış.[4] Kısacası eski dönemlerde kimliklerin sabitliği kadar örtünmeye yüklenen anlamların da sabitliğinden bahsetmek mümkün. Ancak tam da bu noktada post-modern dönemin tüm bu kimlik tanımlarını ve aidiyetleri yeniden tanımlamaya, daha geçişken hale getirmeye başladığını hatırlamak gerekiyor.

Yani örtünme ve örtünmeyle ilişkilendirilen tüm kimlikler artık daha akışkan, daha geçişken. Hatta öyle ki bir butik tanıtımında tam olarak şu ifadeler kullanılıyor: “Kimlerin türban, bandana, başörtüsü veya saç örtüsü takabileceği konusunda kafanız mı karıştı? … cevabımız — minimum çabayla şık görünmek isteyen herkes.”[5] Bir zamanların “siyasi sembolü” “türban”ı “minimum çabayla şık görünmek isteyen herkesin” örtünebileceği bir şey olarak görmek eski kuşaklar için biraz zorlayıcı olabilir, ancak artık “yeni normal” bu. Feminist mücadelenin her geçen gün güçlenen ve kamusallaşan kazanımları, kadınların da kendilerini kamusal alanda giyimleri dahil her türlü araçla görünür hale getirme konusundaki işte bu yeni adımlarına zemin hazırlıyor. Yani, farklı şekillerde örtünen (başörtüsü değil, özellikle örtünme) kadınların örtünmeyle kurdukları farklı ilişkileri görünür bir şekilde üzerlerinde taşımak istemeleri aslında kadın mücadelesinin önemli çıktılarından biri. Yani, Müslüman kadınlar da feminist itkilerle hareket edebilir, hatta inanmazsınız(!) feminist olabilir. Feminist öznelerin her geçen gün çeşitlenmesi ve bu çeşitliliğin kapsanması ve sahiplenilmesi bu ve benzeri dönüşümleri daha da fazla yaşatacak gibi.

Aynı zamanda başörtüsü özelinde bakıldığında ise “fluidity of hijab” (başörtüsünün akışkanlığı) kavramının dahi kullanılmaya başlandığı bu yeni dönemde özellikle moda alanında başörtüsünün eskisinden çok daha farklı kullanımlarını görmek mümkün.[6] Örneğin yakın dönemde “ilk tesettürlü süper model” Halima Aden’in temel ve insani saygıdan yoksunlukla eleştirdiği podyumlardan ayrılması dünya çapında bir gündem oldu.[7] Hatta başörtülü bir süper kahraman var: Qahera. Qahera yeri geliyor çok bilen erkeklere, yeri geliyor başörtüsüne yönelik ayrımcı söz üreten insanlara karşı çıkıyor.[8] Ya da yine dünya çapında sosyal medya üzerinden ün kazanan Müslüman Queer aktivist Blair İmani başını örtmekle kurduğu ilişkiyi şöyle açıklıyor: “Nihayetinde, tesettür (mütevazı yaşama ve saçını örtme pratiği) kişisel bir karardır ve bazen başörtüsü takmak, bazen de kollarımı göstermek istediğime karar verdim.”[9] Ve “daha az” örtmeyi tercih etmek başörtülü kadınların ortak mücadelesini de gölgede bırakmıyor. Kadınlar Fransa’daki başörtüsü yasaklarına birlikte karşı çıkıyor,[10] her sene 1 Şubat’ta “World Hijab Day[11]” (örtünme günü) kutluyor.

Türkiye’nin bu değişimi geçmişin tüm yükleriyle de birlikte geriden takip ettiğini söylemek mümkün. Kadınları “tek tip” başını örtmekle suçlayan kesimler,[12] bu kez de farklı şekillerde başını örten kadınları yeteri kadar tesettürlü olmamakla suçluyor.[13] Başını farklı şekilde örten kadınlara ne zaman açılacağı soruluyor, başını açan kadınlara hain muamelesi yapılıyor.[14] Ancak tüm konularda olduğu gibi bu konuda da değişim kaçınılmaz. Farklı kadınların alandaki aidiyet ve varlık mücadelesi bu alanı da dönüştürecek, farklı konuları konuşulabilir hale getirecek. Örtünmenin üzerine ayrıca tanımlamalar yapılmadığı, her türlü kıyafet gibi kendini ifade etme araçlarından biri olarak görüldüğü bir zamana kadar bu mücadele devam edecek.

 

 

[1] https://sozluk.gov.tr/

[2] Buradaki geçişin kaynaklarda çok net bir şekilde ifade edilmeyen nedeni, feministlerin ise çok net bir şekilde bildiği gibi patriyarkanın kendisi. Kadınların kıyafetlerinin, örtünme biçimlerinin erkeklerden farklı değerlendirilmesi ve sembolleştirilerek kadınlara ek yükler yüklenmesi patriyarkadan başka bir şeyle açıklanamaz. Ama buradaki tartışma kadınların özne ve “eyleyen” rolünü görmezden gelmemize sebep olmamalı. Kadınlar hangi nedenle ve motivasyonla olursa olsun örtünmeyi “eylediğinde” bunu “eylememe” kararını verebilecek kişi de ancak kendisi olabilir. Burada tercih yerine eylemeyi özellikle kullandım, çünkü baskı altında da olsa kadının başını örtmesiyle sonuçlanan bir eylemin yine kadına rağmen çözümlenmesi etik değil. Kadınların kendi istediklerini, kendi bağ kurdukları tarihle ve kültürle ilişkilendirebilecekleri, ancak buradaki sembollerin yükünü yüklenmek durumunda kalmadıkları bir dünya hayali bu yazıya eşlik ediyor.

[3] Alston, A. N. (2021). Conservative, rebellious, culture-defining: A brief history of the headscarf. CNN.  https://edition.cnn.com/style/article/headscarf-brief-history/index.html  (Erişim Tarihi: 06.01.2022).

[4] Gayle, J. (t.y.). Rooted in Black History: Head Wraps. A symbol of honor and sacred relationship with the self. Lush. https://www.lushusa.com/stories/article-rooted-in-black-history-head-wraps.html (Erişim Tarihi: 06.01.2022).

[5] Rudd-Ridge, T. (t.y.). Head Wraps & Cultural Appropriation. Loza Tam. https://lozatam.com/pages/head-wraps-cultural-appropriation (Erişim Tarihi: 06.01.2022).

[6] Romdane, S. B. (2019, February 5). This Series Celebrates the Fluidty of the Hijab. Mille. https://www.milleworld.com/this-series-celebrates-the-fluidity-of-the-hijab/ (Erişim Tarihi: 06.01.2022).

[7] Euronews. (2021, 19 Eylül). Podyuma veda eden tesettürlü süper model Halim Aden, İstanbul’da moda tasarım sektörüne girdi. https://tr.euronews.com/2021/09/19/podyuma-veda-eden-tesetturlu-super-model-halima-aden-istanbul-da-moda-tasar-m-sektorune-gi (Erişim Tarihi: 06.01.2022).

[8] Qahera ile ilgili daha çok örnek için bkz. https://qaherathesuperhero.com (Erişim Tarihi: 06.01.2022).

[9] Imani, B. (t.y.). FAQ. https://blairimani.com/faq (Erişim Tarihi: 06.01.2022).

[10] https://www.youtube.com/watch?v=YEXarHSDU3c (Erişim Tarihi: 06.01.2022).

[11] Günle ilgili detaylı bilgi ve blog içerikleri için bkz. https://worldhijabday.com/blog/ (Erişim Tarihi: 06.01.2022)

[12] Bir klasiği hatırlayalım: https://www.youtube.com/watch?v=rBLy9pMn5G8 (“Ben size bir baş kaparım”) (Erişim Tarihi: 06.01.2022).

[13] Sözcü. (2015, 22 Eylül). İşte Süslümanlar. https://www.sozcu.com.tr/2015/gunun-icinden/iste-suslumanlar-941066/ (Erişim Tarihi: 06.01.2022).

[14] Alandaki çok değerli bir sivil toplum aktivizmi için bkz.: https://yalnizyurumeyeceksin.com. Farklı hikayelerden bir derleme de Reçel’de yer alıyor: http://recel-blog.com/?s=başörtüsü (Erişim Tarihi: 06.01.2022).

 

 

Yayınlanma Tarihi: 25.03.2022

Leave a Reply